may the nude foot be with us

may the nude foot be with us

search

_____s o u n d of m u z a k______

sound of muzak

10 Nisan 2010 Cumartesi

isyan-insan-hayat

isyan


kimse kusura bakmasın ama karşısındaki isyan eden insana hayatına şükret diyenlerin acaba kaçı aslında en içten şekilde şükredecek kadar mutlu?
bu kadar kolay mı yani şuursuzca ve düşünmeden beynini kullanmadan konuşmak?
bazı klişeleşmiş buram buram çöp yığını kokan lafları kullanarak karşındakine akıl vermek ve şartları kabullenmek ne kadar doğru?
benim isyanım tanrıya değil
ona inanıyorum fakat kader denen varsayıma  inanmıyorum  bizler birer oyuncak ,önceden programlanmış robotlar değiliz.her insan kader denen kavramı kendi yaratır.


insanlar


insanları seviyorum.her insanın doğuştan muazzam bir değeri olduğuna inanıyorum.
fakat bu değerin sabit kalıp kalmaması insanın kendisine bağlıdır.
değer insanın davranışlarının bir ölçütüdür.
davranış insanın karakteriyle orantılıdır.
karşımdaki insanın  bana göre sonsuz bir değeri vardır.


empati


insan her zaman empati kurmak zorundadır.empati kurmamak bir saygısızlık empati kuramamak bir noksanlıktır.empati kuramayan insan ilkel bir canlıdan farksızdır.
empati kuramayan bu ilkel canlı ,normal bir insanda olması gereken duygu,düşünce,davranışlara sahip değildir.karakteri yoktur ve değersizdir.
insanlar hatalar yaparlar ,insanın doğası bunu gerektirir.fakat empati yeteneğine sahip bir tam insan yaptığı hataları sorgular ,kendisini sorgular.hatalarını  telafi eder/etmek için çabalar.
empati sahibi insan karşısındaki insanın ne hissettiğini kolaylıkla saptayabilir ,davranışlarını ona göre yönlendirebilir.insan denen varlığa sonsuz sevgisi vardır ,affedicidir  korumacıdır , insana  yarararlı olmak için elinden geleni yapar.


hayat- kader varsayımı


her insanın tanrıyla arasında problem mutlaka olur.insan hayatı her zaman zordur ,her zaman isyan eder ,bu durumdan bir şekilde tanrıyı sorumlu tutar.halbuki kendini bu duruma getiren insanoğludur.
dünyanın düzenini tanrı belirlememiştir.o sadece bir yaratıcıdır ve olan biteni bulunduğu yerden,ki kendisi bir manevi enerjidir ,dolayısıyla soluduğumuz hava gibi her yerdedir büyük ihtimalle diyenler vardır, izlemektedir.
insanoğlu kendisini içinde bulunduğu duruma kendi sokmuştur.
hayat gittikçe zorlaşmaktadır ve zorlaşmaya devam  edecektir.
insan hayatı zorlaştıran etkenleri kendi inşa etmiştir
- emperyalizm ,din zorbalığı ,ırkçılık[veya milliyetçilik:
normalde ırkçılıkla milliyetçiliğin arasındaki fark barizdir. fakat ben milliyetçilik ayağıyla ırkçılık yapan ve toplumun büyük bir kısmını kapsayan bu güruh nedeniyle milliyetçilik kavramından soğudum. milliyetçilik tabi ki sevgili Atatürk'ümüzün inkılapları kapsamında ideal olandır. fakat  benim hayalimdeyse her türlü ayrılığa, sınıra karşı olan,faşizmin asla barınamadığı bir dünya var.]bunlar evrensel sorunlardır.inşa edildikleri günden beri insanoğlunun boğazını sıkan elleri her geçen gün biraz daha sertleşmiş kurtulmak biraz daha güçleşmiştir. 
-insanın insanla olan ilişkisinden kaynaklanan sorunlar ,genel olarak insanda empati yeteneğinin noksan olmasının bir sonucudur.
kısacası insanın yaratılışından bugüne insan hayatının bu derece yaşanmaz olmasındaki etken insandır.


şimdi yazının ciddiyetini bozuyorum malesef
bunları neden yazıyorum?az önce kafam attı çünkü bu yüzden
annemle yatakodasında geçen bir tartışma yüzünden
sorum 23 nisanda tutkuyla trabzona gidip gidemeyeceğimdi
cevap ise tahmin ettiğim gibi hayır.
niçin aileler çocuklarını gözlerinin önünden ayırmak istemez?
insani ilişkilerdeki sorunlardan biri de budur.çocuk dediğimiz ben 21 yaşında bir bireyim üstelik.ne kadar gülünç öyle değil mi?akşama arkadaşımla eve çıkmak konusunu açmayı tekrar gözden geçirmeliyim sanırım.

saygı

bu ve benzeri insan ilişkileri problemleri   insanın  özgrlüğüne bir kısıtlama ,düşüncelerine bir saygısızlıktır.
bu örneği verdim iyimser olmak amacıyla
yaşadığımız toplumda genel olarak ciddi oranda,çok ağır  bir kısıtlamacılık ve düşüncelere saygısızlık mevcutken bu çok hafif bir problemdir çünkü.
saygı huzur demektir bana göre.saygılıysanız ve karşınızdaki size saygılıysa ortada bir sorun asla yoktur.olan sorunlar çözülebilir niteliktedir.
bu hafta çok ciddi anlamda güven sorunu yaşadığımız bazı insanları hayatımızdan silmek zorunda kaldık.
çünkü onlar karşılarindeki insanların hayatlarına saygısızca müdahale edip ,bulandırmaya çalışan karakterde insanlardı.
hayatımıza müdahale ettiler ,güvenimizi sarstılar yerlebir ettiler ,çünkü saygısızdılar.
öğrendiğimiz hakikat onların saygısız yani empati yeteneğinden mahrum yani karakteri olmayan yani ilkel bir canlı niteliğinde yani değersiz varlıklar olduğuydu.

5 yorum:

EuphoRiA dedi ki...

zaman değişiyo ruhlar değişiyo,ruhlarımız değişiyo..artık bizi etkiliycek düşüncelere sahip insanları gördüğümüzde şaşırma katsayımız her geçen gün artıyo çünkü genel olarak herkes isyan etmeden düzene uyuyo ve bunlar bize ters...bu hafta kırolara kırosunuz dedim...yanlış da anlaşılmasın kıro müzikler dinleyenleri giyimleri öyle olanları eleştirdiğimden değil bissürü çok sevdiğim böyle arkadasım varki yeri geldimi en kırosundan müzikler dinleyebilirim orda bu kelimeyi şu manada kulladım kıroluk tekdüzeliktir klasik düşünmektir hatta kıroya bağlamak sözünü de şahsen böyle kullanıyorum,yani demem o ki kırolardan faklı bişey düşünmeyen sorgulamayan çıkarcı yalancı bi de sözde inançlı insanlardan nefret ediyorum ve seni seviyorum şımak..ekmeksizin kankası simitçi abimin dediği gibi inanç meseleleri kimsenin ağzında dolanacak kadar basit şeyler değildir.Ben şunu anlayamıyorumki insanlar nasıl bu kadar innaçlıyım diyip insanlara sıfır saygıları oluyo ve dedikodudan başka uğraşları olmuyo.Böyle insanlar bi de tutup inançsız diye onu bunu yargılıyolar.Şımağım günün birinde o özgürlük gelicek(annecik bigün mutlaka bunu anlıcak izin vericek) o zamana kadar isyana devam,isyan aşırı isteğin ve hayata o kırolar gibi sürüngen bi uyum sağlamadığının göstergesidir:))

Meriç dedi ki...

haklısın isyana devam bebeğim
ve
isyan aşırı isteğin ve hayata o kırolar gibi sürüngen bi uyum sağlamadığının göstergesidir bu blogun sloganı olmalı

ekmeksizgider dedi ki...

Öncelikle alakasız olcak ama bir kavram kargaşanı düzeltmek isityorum..Milliyetçilik ile ırkçılık farklı şeydir..Mİlliyetçilik ii bir şeydir zaten Atatürk ilkerinden biridir..tanımı için

http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=milliyet%E7ilik&ayn=tam

ırkçılık la karıştırmamak lazım lütfen..Bilgil farkındaLIk bilinçi oluşmuş insanlar olarak diikat edelim..ırkçılık tanımı için

http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=%FDrk%E7%FDl%FDk&ayn=tam

ekmeksizgider dedi ki...

Asıl konuya gelcek olursak bu hafta çıplak ayaklar büyüdü hayatla tanıştı düzene karşı olduğunu ve bunun karşında boyunlarını bükmüyceğini birkez daha herkese kanıtladı..ayrıca bizim isyanlarımız insanlığa ve ii amacçlı insanlar hepiniz içi rahat olsun..sevgili simitçi amcamın dediği gibi bu konular ağza kolay alıncak konular değil ama insanlar bu inançlarını güzel pazarlıyolar..o yüzden biz insanları bize kendileri nasıl tanıtırlarsa oyle goruyoruz bellı bır muddet ama o an gelınce herkes gercek yuzunu gosterıyo sevgılı arkadaslar o yuzden sasırmamak lazım..daha cok kazık yıycez..:))))son olarak adam sandık eşşeği anlamıza değdi da..ğıı..

Meriç dedi ki...

sevgili ekmeksiz verdiğin linklere tıklayacağımı düşünmüyorum veya başka birinin tıklayacağını
çünkü bu kavramların anlamları standarttır zaten.bilmeyecek olan bir kimse kalmış mıdır ki?
neyse
yazıya konuyla ilgili ekleme yaptım zaten.öptüm,kib.