may the nude foot be with us
search
sound of muzak
24 Ekim 2010 Pazar
Klasikleşme mahkumu öfi
9 Ekim 2010 Cumartesi
çim adam
8 Ekim 2010 Cuma
......
Neyse asıl konuma geçeyim ^^ .
Bi çoğunuzun bildiği gibi bu benim ilk yazım...Ve bu yazıyı en uygun zamanda yazdığımı düşünüyorum...
28 Haziran 2010 Pazartesi
unutulmuş bir blog;merhaba
beş hafta süren final dönemi bizi gerçekten çok zorladı çünkü beş koca hafta be hacı düşünsene millet iki haftada olup bitiriyor sınavlarını oysa biz zaten üzerimize kalma korkusu çökmüşken nasıl bir savaş halindeydik düşün işte.finallerden öncede vizeleri oluyorduk ,kısacası tüm sene boyunca anamız çılgın attı ,ağladı ,zırladı...
aslında ilk dönem çabuk atlatmıştık, çıplak ayakalarla gezmiştik tozmuştuk fakat ikinci dönem nasıl bitti bilemiyorum.
ve çıplak ayaklar,
onlar olmasaydı çektiğim 'iş-ken-ce' eminim kat kat daha fazla olacaktı.ne olurdu ben yine çalışırdım ,geçerdim bilmem ne yapardım evet ama mutlu olamazdım.aynen geçen sene olduğu gibi.benim hariicmde 5 tane çıplak ayak:
euphoria: sonisferin 2günü birlikte kaldık şu an da evde yanımda olmasını dilerdim.onu tanıdığım ilk günden beri her zaman aklıma gelen şey şu;o bir mutluluk kaynağı ,o olmadan gülemezsiniz.
kelebek:şefkatliliği ,kendine güveni ve asaletiyle her zaman büyüleyen mükemmel insan,kimseye dört dörtlük diyemediiğim halde şu hayatta ona diyebiliyorum.
ekmeksizgider:kimsenin ayağı onun kadar sağlam basamaz asla yere.ilk günden beri ona baba lakabını uygun görmekteyim çünkü paçamızı toparlayan kişidir o.
sicilyalı(italyan):o bir romantik insan.aşırı hassas,düşünceli bir kafası olan bir insan.
çim adam:her şeyden önce altı senelik dost.2 senelik kardeş ,iyi ki üniversitedede aynı sınıfa düşmüşüz ve böyle bir kardeş kazanabilmişim dediğim insan.artık keşke aynı yaşta bir kardeşim olsaydı demememin ikinci sebebi ( birinci merve ehheheh).
16 Mayıs 2010 Pazar
Açılımmmmm
15 Mayıs 2010 Cumartesi
:))))))))))))))))))))))))
4 Mayıs 2010 Salı
27 Nisan 2010 Salı
26 Nisan 2010 Pazartesi
Komiteye 1 ay kaldı düşüncesi hastalığı:Sifon olayı
20 Nisan 2010 Salı
0
15 Nisan 2010 Perşembe
Yılmaz özdil
engelli sitelere girebilmek
aha da linki
http://www.navige.com/
13 Nisan 2010 Salı
Hayattan ne Öğrendim..???
kanal şekilleri
bu saçmalığı nasıl ezberleyebilirim ki
acıyın bana
Euphoria'ya sevgiler
ZAYTUNG adli siteden alıntıdır...http://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=3465
Zor Günler Geçiren Yunanistan'dan Şaşırtan Teklif: Ülkeyi Sizin Üstünüze Yapalım
Dünya finans çevrelerinin tüm dikkati girdiği şiddetli kriz nedeniyle Yunanistan'a çevrilmişken, iflasın eşiğindeki komşu, Türkiye'den oldukça ilginç bir istekte bulundu. Ülkeye haciz gelmesinden korkan Yunan yetkililerin "Şu sıkışık dönemden çıkana kadar ülkeyi sizin üstünüze yapsak?" teklifine Türk tarafı henüz net bir cevap vermedi.
"Müşkül Durumda Olmasak İstemezdik."
Yaşadıkları ekonomik krizden çıkmak için çözüm arayışlarını sürdüren Yunan Hükümeti, Dış İşleri Bakanı Spyros Kouvelis liderliğindeki heyeti bu sabah sürpriz bir şekilde Ankara'ya gönderdi. Başbakanlık konutunda ağırlanan heyet gerçekten zor durumda olmasalar buraya kadar gelmeyeceklerini belirterek "Siz de biliyorsunuz piyasayı, zaten hepimiz birbirimize bağlıyız. Alacaklarımız gelse bir sorun kalmaz ama hiç nakit dönmüyor ki! Hep evrak... Çek al, senet ver derken, bir de bakmışız 300 milyar avro borcumuz olmuş." şeklinde dert yandılar.
"Haciz Kapıda"
Görüşme boyunca asıl konuya girmekte oldukça sıkıntı çeken Yunan Heyeti, 1 saat kadar dert yandıktan sonra "Şimdi anlayacağınız durumumuz baya sıkışık. Her an haciz gelecek diye diken üstünde oturuyoruz. Şu dönem ülkeyi sizin üzerinize yapsak? Zaten yıllardır 'istesek üç saatte alırız, kuşluk vakti çıksak kahvaltıyı Atina'da yaparız' diyordunuz. Buyurun size fırsat. Bizim ülkedeki beyaz eşyaları da sizin yazlıkta saklasak bir müddet çok makbule geçer." diyerek, ricada bulundular.
Çirkin Benzetme Ortamı Gerdi
Yunan heyetinin "yazlık" derken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kastettiğinin anlaşılması üzerine kısa bir süre gergin anların yaşandığı görüşme, her iki ülke arasındaki ortak yemek adları, rakı-uzo benzerliği ve bir kaç ay önce oynanan Panathinaikos-Galatasaray maçı üzerine yapılan yarım saatlik bir sohbetten sonra tekrar tatlıya bağlandı. Muzakereler sırasında sık sık, Türkiye'nin de durumunun çok iyi olmadığına vurgu yapan Türk yetkililer "Yani biliyorsunuz, bizim de elimiz oldukça sıkışık. Daha bu ayki IMF ödemesini denkleştiremedik. Üzerimize yapalım, yapmasına da...Sonra başımız ağrımasın." derken yine de durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ileteceklerine söz vererek açık kapı bıraktılar.facebook'ta Paylaş
ooobbbaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!!!!!!!!!!!
itiraf ediyorum:kafamda balon var
12 Nisan 2010 Pazartesi
gece-karanlık
Alice in Chains - Would:bir gözlerini kapatıp kendinden geç şarkısı daha
sonisphere'de dinleme şansını yakalayabileceğimiz güzel grup cici grup ohoho
dinle: http://fizy.com/s/103p8a
sözler:
know me broken by my master teach thee on child of love hereafter ınto the flood again same old trip it was back then so ı made a big mistake try to see it once my way drifting body it's sole desertion flying not yet quite the notion am ı wrong? have ı run too far to get home have ı gone? and left you here alone ıf ı would, could you?
bir şeylerin kafasını yaşamak
herneyse şu an birşeylerin kafasını yaşıyorum çünkü ders çalışmam gerekiyor falan
sıkıldım be hacı
kafa yaşamak güzeldir...
ian brown-sister rose:sevdiğim kız 'bana bacım de 'dedi şarkısı
dinle:
http://fizy.com/s/1a3199
sözler:
free that girl, the one that glows she knows, she rules the world, free that girl, the one that glows she knows, she rules the world,she said call me sister rose, ı’m at war with all these posers, and these frauds, ı want ‘em out,let freedom reign, let hope stand firm on fields of doubt, then she led me by the hand, and took me to the promised land free that girl,the one that glows she knows, she rules the world,she said ı’m just like a rose, ı’m beautiful and ı can hurt you with my thorns, don’t squeeze too tight,‘cos ı can blow up in ya face like dynamite
betty boop
kelebek'e sevgiler
oohohohoh
http://www.bettyboop.com/forums/
10 Nisan 2010 Cumartesi
Servis görümlü kamyonn
isyan-insan-hayat
kimse kusura bakmasın ama karşısındaki isyan eden insana hayatına şükret diyenlerin acaba kaçı aslında en içten şekilde şükredecek kadar mutlu?
bu kadar kolay mı yani şuursuzca ve düşünmeden beynini kullanmadan konuşmak?
bazı klişeleşmiş buram buram çöp yığını kokan lafları kullanarak karşındakine akıl vermek ve şartları kabullenmek ne kadar doğru?
benim isyanım tanrıya değil
ona inanıyorum fakat kader denen varsayıma inanmıyorum bizler birer oyuncak ,önceden programlanmış robotlar değiliz.her insan kader denen kavramı kendi yaratır.
insanlar
insanları seviyorum.her insanın doğuştan muazzam bir değeri olduğuna inanıyorum.
fakat bu değerin sabit kalıp kalmaması insanın kendisine bağlıdır.
değer insanın davranışlarının bir ölçütüdür.
davranış insanın karakteriyle orantılıdır.
karşımdaki insanın bana göre sonsuz bir değeri vardır.
empati
insan her zaman empati kurmak zorundadır.empati kurmamak bir saygısızlık empati kuramamak bir noksanlıktır.empati kuramayan insan ilkel bir canlıdan farksızdır.
empati kuramayan bu ilkel canlı ,normal bir insanda olması gereken duygu,düşünce,davranışlara sahip değildir.karakteri yoktur ve değersizdir.
insanlar hatalar yaparlar ,insanın doğası bunu gerektirir.fakat empati yeteneğine sahip bir tam insan yaptığı hataları sorgular ,kendisini sorgular.hatalarını telafi eder/etmek için çabalar.
empati sahibi insan karşısındaki insanın ne hissettiğini kolaylıkla saptayabilir ,davranışlarını ona göre yönlendirebilir.insan denen varlığa sonsuz sevgisi vardır ,affedicidir korumacıdır , insana yarararlı olmak için elinden geleni yapar.
hayat- kader varsayımı
her insanın tanrıyla arasında problem mutlaka olur.insan hayatı her zaman zordur ,her zaman isyan eder ,bu durumdan bir şekilde tanrıyı sorumlu tutar.halbuki kendini bu duruma getiren insanoğludur.
dünyanın düzenini tanrı belirlememiştir.o sadece bir yaratıcıdır ve olan biteni bulunduğu yerden,ki kendisi bir manevi enerjidir ,dolayısıyla soluduğumuz hava gibi her yerdedir büyük ihtimalle diyenler vardır, izlemektedir.
insanoğlu kendisini içinde bulunduğu duruma kendi sokmuştur.
hayat gittikçe zorlaşmaktadır ve zorlaşmaya devam edecektir.
insan hayatı zorlaştıran etkenleri kendi inşa etmiştir
- emperyalizm ,din zorbalığı ,ırkçılık[veya milliyetçilik:
normalde ırkçılıkla milliyetçiliğin arasındaki fark barizdir. fakat ben milliyetçilik ayağıyla ırkçılık yapan ve toplumun büyük bir kısmını kapsayan bu güruh nedeniyle milliyetçilik kavramından soğudum. milliyetçilik tabi ki sevgili Atatürk'ümüzün inkılapları kapsamında ideal olandır. fakat benim hayalimdeyse her türlü ayrılığa, sınıra karşı olan,faşizmin asla barınamadığı bir dünya var.]bunlar evrensel sorunlardır.inşa edildikleri günden beri insanoğlunun boğazını sıkan elleri her geçen gün biraz daha sertleşmiş kurtulmak biraz daha güçleşmiştir.
-insanın insanla olan ilişkisinden kaynaklanan sorunlar ,genel olarak insanda empati yeteneğinin noksan olmasının bir sonucudur.
kısacası insanın yaratılışından bugüne insan hayatının bu derece yaşanmaz olmasındaki etken insandır.
şimdi yazının ciddiyetini bozuyorum malesef
bunları neden yazıyorum?az önce kafam attı çünkü bu yüzden
annemle yatakodasında geçen bir tartışma yüzünden
sorum 23 nisanda tutkuyla trabzona gidip gidemeyeceğimdi
cevap ise tahmin ettiğim gibi hayır.
niçin aileler çocuklarını gözlerinin önünden ayırmak istemez?
insani ilişkilerdeki sorunlardan biri de budur.çocuk dediğimiz ben 21 yaşında bir bireyim üstelik.ne kadar gülünç öyle değil mi?akşama arkadaşımla eve çıkmak konusunu açmayı tekrar gözden geçirmeliyim sanırım.
saygı
bu ve benzeri insan ilişkileri problemleri insanın özgrlüğüne bir kısıtlama ,düşüncelerine bir saygısızlıktır.
bu örneği verdim iyimser olmak amacıyla
yaşadığımız toplumda genel olarak ciddi oranda,çok ağır bir kısıtlamacılık ve düşüncelere saygısızlık mevcutken bu çok hafif bir problemdir çünkü.
saygı huzur demektir bana göre.saygılıysanız ve karşınızdaki size saygılıysa ortada bir sorun asla yoktur.olan sorunlar çözülebilir niteliktedir.
bu hafta çok ciddi anlamda güven sorunu yaşadığımız bazı insanları hayatımızdan silmek zorunda kaldık.
çünkü onlar karşılarindeki insanların hayatlarına saygısızca müdahale edip ,bulandırmaya çalışan karakterde insanlardı.
hayatımıza müdahale ettiler ,güvenimizi sarstılar yerlebir ettiler ,çünkü saygısızdılar.
öğrendiğimiz hakikat onların saygısız yani empati yeteneğinden mahrum yani karakteri olmayan yani ilkel bir canlı niteliğinde yani değersiz varlıklar olduğuydu.
9 Nisan 2010 Cuma
Rüyamız hayrolsun!!!
7 Nisan 2010 Çarşamba
Çıplak ayakların haftasonu İzmir ayağı
4 Nisan 2010 Pazar
İade-i Cevap
yorgun argın ilk gün gidemeyecek biyeri
ama Üzülmesin diye birileri
kimse söylemeyecek bitkinliği
ama bir ara gelince kendileri
ehleşmeye başlayınca gizli gizli
anlıycaklar ki yapabilirler her şeyi
koparcaklar geceyi:))))
söz şımak'ta:ekmeksiz'e cevap
gözlerimiz yollarda kaldı
hava sıcak güneş yakıyor
şımak bu hafta gezmek istiyor
gelsin çıplak ayaklar diyor istanbul bitsin artık yalnızlığımız
içimizi ısıtan güneş yüreğimizi ısıtamıyor çıplak ayaklarsız...
İstanbul Ayaksız Kaldı
3 Nisan 2010 Cumartesi
The Stranglers-Golden Brown: huzurun şarkısı
dinlemek:
http://www.youtube.com/watch?v=pmzkmqvuDiE
http://fizy.com/s/123ywm
sözler:
golden brown texture like sun lays me down with my mind she runs throughout the night no need to fight never a frown with golden brown every time just like the last on her ship tied to the mast to distant lands takes both my hands never a frown with golden brown golden brown finer temptress through the ages she's heading west from far away stays for a day never a frown with golden brown never a frown with golden brown.
1 Nisan 2010 Perşembe
ekmeksiz in the house
hepınıze kucak dolusu sevgiler...:))
30 Mart 2010 Salı
komite hastalıkları 3:Mide bulandırıcı oyunlar
EDİT:anatomi çalıştığım için bazı yazım yanlışları yapmış olabirim.kusura bakmayın.:)))
29 Mart 2010 Pazartesi
komite öncesi bunalımı
her komite dönemi böyle olmak zorundamıyız sanki ,şimdiye kadar milyon kere komiteye girdik hepsinde ömrümüzden ömür gitti resmen
komite işkencesi 2 senedir anamızı ağlattı
çıplak ayaklara kek yapmıştım ,hemde özene bezene
ne oldu komite laneti ğstğmğzde ,kek çöktü ,emekler boşa gitti
umarım yarın sınavdada emeklerimiz boşa gitmez
çünkü şımak artık hayatının patlama noktalarından birine geldi
dikkat her an patlayabilir!
28 Mart 2010 Pazar
Komite haftası hastalıkları 2 : fotoğraf çekmece
27 Mart 2010 Cumartesi
şımaktan günün spesiyali
dışarı çıkamıyorsun çıksan bile gidebileceğin en yakın yer migros ...
içinden geçiriyorsun şimdi taksimde olmak vardı jadore'a gitmek vardı bir fondü patlatmak vardı...
hemen mutfağa git ,yada en yakındaki bir markete ,bir kavanoz nutella birazda çilek işini görür
mutfağa koş nutellayı azıcık ısıtıver ,çilekleri dilimle,istersen yanında başka meyvelerde dilimleyebilirsin ,
sonrada çakma fondüne gömül, hadi sana afiyet ola...
23 Mart 2010 Salı
Komite haftası hastalıkları 1 : oje değiştirmece
20 Mart 2010 Cumartesi
Shutter Island
17 Mart 2010 Çarşamba
ince bir sitemdir...
bana aylar önce söz verip hala sözünü yerine getirmeyen beni geleceğimden alıkoyan insanlara olan inancımı yıkan ephoria ya inceden bir sitem bir ultimatondur.Elçim olsa geri çekerdim wallaa..en kısa zamanda sözlerini yerine getirmen dileğiyle...(yuzune soyledıgım sıtemler kar etmedıgı ıcın bu yolu secmek zorunda kaldım kusura bakma)
ahhh gripin ah...
14 Mart 2010 Pazar
Bir çocuk neden pencereden oyuncak atar???
Kamera ve Euphoria
KAMERA BEN BİRAZ SARHOŞ OLDUM AMA ÇAKTIRMA...!!!!!!!!!
gayet yoruma acık gırgır yapılabılecek bır cumleyı sadece tek bır cumle ıle ozetleyerek uzatmak istemıyorum.. Hangisi daha abdüş yarışmasını sen kazandın......:))))
Picasssssssssssoooo...ve ekmeksize mesaj
9 Mart 2010 Salı
sinirden ağlamak üzere olan bir şımak
sabahtan beri şu odadan çıkmadım ,artık dayanamıyorum ,çalışmam gerek çalışamıyorum
çıldırıcam ,ağlamamak için zor duruyorum ,
bir günde iki sınav yapılır mı allahsızlar ,
dayanamıyorum
dayanamıyorum
...
6 Mart 2010 Cumartesi
Teypır açılı frez tarikatı ve sınanan küçük Euphoria
5 Mart 2010 Cuma
4 Mart 2010 Perşembe
ekmeksizgider'in iyiki doğmuş olması
şöyle ki
şu yukarıdaki abduş kafa varya ,evet evet tam olarak o bak yukarıda tam da bize bakıyor,
onu çoook seviyoruz ,
o da bizi çook seviyor ehehehiehiheehehehe : D
2 Mart 2010 Salı
may the foot be with you
yüce çıplak ayak bizimle olsun...
Çim adam ve kız muhabbeti:P
1 Mart 2010 Pazartesi
flasshh haber!şımaktan basın açıklaması!
bugün akşam saatlerinde eve gelen şımak ,yemeğini yedikten sonra ,filmlerini izlemeye koyuldu.science fiction film izleme merakı yüzünden iki filmi ard arda açan şımak ,bir süre sonra ekranın karardığını ve kulaklıklarından garip sesler geldiğini farketti...
yarın akşam ana haber bülteninden hemen sonra canlı canlı çıplak ayaklar ile fantastik gülüşler programında...
Flaşşş haberrr...!!!!!
27 Şubat 2010 Cumartesi
KAYIP ARANIYOR!!!
O AN
Şımak'a neler oluyor?? ve çıplak ayaklar'ın başına gelen gizemli olaylar
Haftasonu kafası.....
23 Şubat 2010 Salı
http://www.youtube.com/watch?v=oBpHRY8UzUg
placebo kafası
placebo kafasıda iyidir.şöyleki bir kaç gündür placebo kafası yaşıyorum.çünkü ergenlik yıllarımın (hala ergen gibiyim aslında dur bak kötü hissettim,bu ne şımarıklık kazık kadar olduk)bir numaralı kafasıydı placebo fakat son altı aydır falan dinlemiyordum ,ben artık büyüdüm hıhh havasına girip.neyseki haksızlık ettiğimin farkına vardım ,umarım geç olmamıştır .geç olmuş olabilir aslında yazın konserlerine gitmedim mesela ,bi daha brian molkoyu çok görürüm ,yaşlandı adam artık ,bu haltı yememeliydim.ilk konserlerine gittiğimde halbuki rüya gibi gelmişti bana hayatımın en acayip günüydü ,ertesi gün ve diğer bir kaç yıl sürekli konser anlarını düşünüyordum ,ohşş brianım güzlerini yirim senin ,ohhş sese bak ,aaahh special needs i söyledi ya ölsemde gam yemem artık ,of ulen of ...
ergenlik dönemimin en çalkantılı yıllarıydı ,kolay mı ...neyse çok uzattım .
brian'ımın placebo etkisi yapan o güzide sesinin içimize güzelce işlemesini istiyorsak tüm albümlerini mutlaka dinlemeliyiz ,bir tek son albümü beğenmediğimi itiraf etmek istiyorum,onun dışında diğer albümlerin içinden tek tek şarkı eleyebilmemin imkanı yok.haydi biraz ergenlik günlerimize geri dönelim.
http://fizy.com/s/1d4rhf , http://fizy.com/s/13elg3 , http://fizy.com/s/16kjsn
21 Şubat 2010 Pazar
Dostlarıma dostum oldukları için....
19 Şubat 2010 Cuma
bugün euphoria'nın günü ey dostlar
uğurlu bir gün bugün , keşke herkesler duysalar
peki neden diye durup düşünüp bir sorsalar,
hayatımızın anlamını bulduk biz peki ya siz desek utansalar
oturup ühüm ühüm ağlasalar
rahata tak genç desek ne fayda euphoriasız ne yapsınlar,
iyiki doğmuş euphoriamız ,o olmasaymış ne yaparmış çıplak ayaklar
annesinin sarı kuzusu,çıplak ayakların şirinesi, perisi
seni çok seviyoruz euphoria ,hep sar dört bir yanımızı ...
16 Şubat 2010 Salı
13 Şubat 2010 Cumartesi
Şimdiye kadar duyduğum en güzel kas ismine..!!
hoşcakal..!!!!!!!
İsyanımdırr.....!!!!!!!!
11 Şubat 2010 Perşembe
10 Şubat 2010 Çarşamba
EuphoRiA'dan günün şarkısı
9 Şubat 2010 Salı
7 Şubat 2010 Pazar
şımak'tan günün spesiyali
gecenin bu vakti şu başlığı açmamın aslında tek bir nedeni var,oda kayan sayfa düzenini düzeltmeye çalışmak .şu lanet olası ilkel şablon yüzünden ekmeksizgiderin yazısından sonra sayfa altüst olmuş, sağdaki eklentiler aşağıya kaymış.neyse gelelim günün spesiyaline
Ömer Aksu vs.İngilizler
3 Şubat 2010 Çarşamba
italyandan inciler
İSTANBUL AĞLIYOR
istanbul aglıyor bu gece.
gitarım aglıyor,
sigaram aglıyor,
ben aglıyorum...
kalbim donuyor sensizliğin pençesinde.
başım dönüyor, yalnızlık kafesinde.
susuzluğum dinmiyor babylon köşesinde.
açlığım geçmiyor, marmaris büfesinde...
istanbul istanbul aglyor bu gece..
ben ağlıyorum...